Bitsin artık şu okul diye söylenerek son finali de verdiniz. Kepler fırlatıldı, havada dikkatle takip edildi ve yere düştüğü noktada yakalandı ki parası sizden kesilmesin. Diplomalı bir birey olmanın havası eş dost akraba meclisinde yeterince atıldı. Artık sıra geldi iş hayatına… Mülakatlardı, kişilik testleriydi derken kendinizi tepesi bulutlara değen bir gökdelenin bilmem kaçıncı katında buldunuz.
Peki, plaza hayatına ne kadar hazırsınız? Minimalist tarzda son derece modern döşenmiş ofisler sizi yanıltmasın, en az Amazon Ormanları kadar vahşi bir ortamla karşı karşıyasınız. Sizi neler bekliyor bir bakalım.
1.Plaza Jargonu:
Plaza yerlileri kendilerine özgü bir dil kullanır. Birbirlerini tam olarak anlayıp anlamadıkları konusunda araştırmacılar henüz net bir karara varamamışlarsa da bu dille temel noktalarda iletişim sağlayabildikleri varsayılır.
Bu dili ana hatlarıyla öğrenmeniz hayati önem taşır. Temel kavramları ezberlemenizin işe giriş için gerekli evraklarınızı hazırlamaktan bile daha acil bir ihtiyaç olduğunun altını çizelim. Bu terimler genellikle İngilizce’dir ve gayet net Türkçe karşılıkları mevcut olmasına rağmen plaza doğasında bu karşılıkların kullanılmasının ağır sonuçları olabilir.
- Deadline: işin teslim edilmesi gereken tarih
- Set etmek: ayarlamak
- Feedback: geribildirim
- Ignore etmek: görmezden gelmek
- Must: zorunluluk
2. Detoks ve Sağlıklı Beslenme:
Kızgın kumlardan serin sulara atladığınız günler yerini ketojenik beslenmeden yeşil detoks suyuna geçeceğiniz günlere bıraktı. Plaza yerlileri, penceresi açılmayan ofislerinde bütün gün bilgisayar başında kıpırdamadan saatler geçirmelerinin metabolizmalarındaki olumsuz etkilerini sağlıklı beslenerek yok edebileceklerine inanırlar. Bu inancı sorgulayacak herhangi bir ifade ya da soru büyük bir saygısızlık olarak nitelendirilir ve acımazsız bir dışlanma ile cezalandırılır. Masasında wasa ve iç bulandırıcı garip sıvılar olmayan hiçbir birey plaza dünyasında kendisine saygın bir yer edinemez.
3. Aşırı Hevesle Gelen Felaket:
İşi öğrenmeye, kendinizi kanıtlamaya çok hevesli olduğunuzu biliyoruz. Ama her şeyin fazlası zarar. Yeni olmanın verdiği o masumiyetin paçalarınızdan aktığının farkında değilsiniz ama deneyimli plaza avcıları bunu kolaylıkla tespit eder. Her işe atlamayın. Doğasında çalışkanlığınızı sömürmek olan avcı yerliler tüm angarya işleri size yıkacaktır. Bu şekilde kendinizi kanıtlama çabanızın tek sonucu “senelerce onun bunun işlerini yapıp asla bir yerlere gelememek” alanında kariyer yapmak olacaktır. Unutmayın “elime mi yapışır dediğiniz her iş, mutlaka elinize yapışır”.
4. Yıllık İzin Çıtası:
İzninizi Ayvalık’taki yazlıkta ya da Alanya’da yaşayan kuzeninizin evinde geçirmeyi unutun. Gerçek bir plaza yerlisi için yıllık izin kutsal bir güç gösterisidir ve görkemli olmalıdır. Deneyimli bir plaza yerlisi izne çıkmadan yaklaşık 3 hafta önce gizemli bir hava yaratmaya başlayarak meraklı bakışları üzerine çekmek zorundadır. Fısıltılı telefon konuşmaları ile tatil planları yaptığını çevreye belli etmeli ancak asla detayları açık etmemelidir. Ofistekiler tarafından adım adım sosyal medyadan takip edilmeyen bir yıllık iznin plaza dünyasında geçerliliği yoktur.
Kariyerinizin başındaki ilk senelerde Çeşme’de ultra lüks bir villa kiralamak, özel yatla mavi tura çıkmak gibi daha sade tatiller tercih edebilirsiniz. Ancak üç seneyi geçmiş bir plaza yerlisi için Avrupa turları zorunluluğu vardır. Birkaç sene bu turlarla idare ettikten sonra bir sonraki seviyeye geçilmesi gerekir. Artık tatilleriniz için kredi çekmek zorundasınızdır. Kıtalararası seyahatler planlamalı, tatilinize kafeste köpek balıkları ile yüzmek gibi ekstrem unsurları dahil etmelisiniz.
5. Ofis Flörtözleri:
Erkek ya da kadın olmanız fark etmez; ofise yeni gelen bir birey olarak bekar yerlilerin hedefinde olacaksınız. Karşı cinsten gelecek “gel sana ofisleri gezdireyim, yemeğe giderken seni alırım beraber gideriz sen bilmezsin şimdi buraları, bak bir sorunun olursa ilk bana gel olur mu?” gibi cümlelere karşı temkinli olun. Kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bu yerliler size alternatiflerinizi değerlendirme şansı tanımazlar. İlerleyen günlerde yersiz ve hadsiz iltifatlarla sinir sisteminizde kalıcı hasarlara yol açabilirler.
6. Yenifobikler:
Yenifobik plaza yerlileri hemen hemen her plaza ortamında yoğun olarak görülür. Bu yerli türü doğal ortamına giren her yeni bireyi bir tehdit olarak algılar ve içgüdüsel olarak ona gizli bir savaş açar. Yenifobikler ihtiyacınız olan bilgileri Sauron’un yüzüğü gibi saklar. Mail atarken nasıl bir dil kullanmanız gerektiğinden, fotokopi makinesinin nasıl kullanılacağına kadar hiçbir konuda yardımcı olmamak için ellerinden geleni yaparlar. Yenifobikler sadece amirlerinin bulunduğu ortamlarda yanınıza gelerek “dur ben sana göstereyim” ve benzeri cümlelerle sizi yetersiz; kendilerini ise bilge gösterme ritüelini gerçekleştirdikten sonra yeniden kabuklarına çekilirler.
