Hayvanlar Tarafından Büyütülen Çocukların İnanılmaz Hikayeleri


Ormanda kayboldular, terkedildiler ya da aileleri tarafından kötü muameleye maruz kalıp kaçtılar… Nedeni ne olursa olsun, insanlardan göremedikleri şefkat ve ilgiyi hayvanlardan görüp, onları aile edinen çocukların inanılmaz hikayelerini okurken dehşete düşeceksiniz.

1.Oxana Malaya:

1986’da henüz 3 yaşında olan Oxana’nın anne ve babası alkolikti. Genellikle içkiden kendilerini kaybetmiş halde yaşayan çift, bir gece küçük kızı dışarıda bıraktı. Boş bir arazide bulunan bir köpek kulübesinde yaşamaya başlayan küçük kız her yerde aranıyordu. Yetkililer tarafından bulunduğunda 7,5 yaşındaydı. 4,5 sene boyunca köpeklerle yaşayan çocuk köpekler gibi dört ayak üzerinde yürüyordu, yerde uyuyor ve havlıyordu. Kişisel hijyenini de aynı köpekler gibi sağlamayı öğrenmişti. İnsani hiçbir davranış öğrenmemiş olan kızın sosyal hayata uyum sağlaması imkansız görünüyordu.

Velayeti hemen ailesinden alınarak, devlet korumasına girdi. Uzun rehabilitasyon süreci sonunda koruyucu aile yanına yerleştirildi. Yetişkinliğe adım attığında köpek içgüdülerini bastırmayı, anlamlı cümleler kurmayı, sosyal hayata uyum sağlamayı öğrenmişti. Hayatı ile ilgili bir belgesel ve sayısız televizyon programı olan Oxana, halen tam entelektüel kapasiteye ulaşmış sayılmıyor. Katıldığı programlarda kendisine köpek-kız denilmesinden rahatsız olduğunu ve normal bir insan gibi hayatını yaşamak istediğini anlatan genç kadın, şu an bir çiftlikte hayvanlarla çalışıyor ve bir erkek arkadaşı var.

2.Shamdeo:

1972 yılında Hindistan’da çiftçilik yapan Narsingh Bahadur Singh ormanlık alandan bisikletle eve dönerken inanılmaz bir şey görüyor. Kurt yavrularının arasında, tıpkı onlar gibi dört ayak üzerinde duran bir çocuk! Çocuğu kaptığı gibi kurtlardan uzağa kaçırmak isterken çocuk çılgınca debeleniyor ve ulumaya başlıyor. Çocuğu hızla evine götüren adam, onu kendi çocuğu gibi büyütmeye niyetleniyor. Ona Shamdeo adını veriyor. Çiğ et yemeyi bıraktırması aylar sürüyor. Kan gördüğünde iştahla kendinden geçen çocuk, geceleri komşu çiftliklerin kümeslerine girip tavukları çiğ çiğ yemeyi bırakmıyor. Komşularından sert şikayetler alan Bahadur Singh, sonunda pes ediyor ve çocuğu Prem Nivas isimli bir manastıra emanet ediyor. Ne yazık ki çocuk şiddetli mide krampları geçiriyor ve hiçbir tedaviye cevap vermiyor. Maalesef 1985’te vefat ediyor.

3.Marina Chapman:

Kolombiya doğumlu İngiliz asıllı Marina, güneyde bir köyden 1954’te kaçırılıyor ve kısa bir süre kaçıran kişiler tarafından ormana bırakılıyor. O sıralar 5 yaşında olan kız çocuğunun evine dönmesi imkansız olduğu için, çaresizce ormanda dolanmaya başlıyor. Avcılar tarafından tam 5 yıl sonra, 10 yaşındayken bulunan Marina’nın, maymunlar tarafından kendisi için yere atılan dut ve muz gibi meyveler ile bitki kökleri yediği gözlemleniyor. Maymunların arasında kendisine yer edinebilmek için içgüdüsel olarak onlardan öğrendiklerini kopyaladığı; böylece onlardan biri haline geldiği tespit ediliyor. Maymunlar, tıpkı kendi soydaşlarına yaptıkları gibi Marina’nın saçından da bit ayıklıyormuş. Marina hakkında sahip olunan 2013 tarihli son bilgiye göre kendisi şu an evli, İngiltere Yorkshire’de yaşıyor ve iki kızı var.

4.Sujit Kumar:

1978’de Fiji’de 8 yaşında bir erkek çocuğu, yolun ortasında kollarını tavuk gibi çırparken tespit ediliyor. Tıpkı kümes hayvanları gibi önüne konan yiyeceği kafasıyla didikleyerek yiyor, sandalyeye kuluçka pozisyonunda tünüyordu. Sujit’in annesi intihar etmiş, babası ise cinayete kurban gitmiş. Büyükbabası ise onu kümese kapatıp terk etmiş. Çocuğun 4 sene boyunca kümeste yaşadığı tahmin ediliyor. Sujit, maalesef konuşmayı hiç öğrenemedi. Yıllarca görevliler tarafından yatağa bağlanmak zorunda kaldı. Halen zamanının çoğunu, bağlı olmasa da yatakta geçiriyor ve çıkarabildiği tek ses tavukların çıkardı klik sesi.

5.Madina:

Rusya’da 2010 senesinde dünyaya gelen Madina’nın babası, doğumundan kısa bir süre sonra ölüyor. Annesi ise bir alkolik ve çoğu zaman kendisinde değil. Annesi masada yemek yerken Madina, yere düşen kemikleri, köpeklerle birlikte kemiriyordu. Kendisiyle ilgilenen kimse olmaması, evdeki köpeklerin yanında kendisine bir yer edinmesine sebep olmuş. Soğuk gecelerde köpeklerin arasında uyuyarak ısınmış ve onlarla oynayarak büyümüş. Sosyal Hizmetler görevlileri onu 2013 senesinde bulduklarında üzerinde hiçbir kıyafet yokmuş, dört ayak üzerinde köpeklerle birlikte yürüyor ve tıpkı onlar gibi hırlıyormuş. Madina bulunduğunda, şaşırtıcı şekilde mental ve fiziksel olarak iyi durumdaydı ve sosyal hayata uyum sağlaması zor olmamış.


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

What's Your Reaction?

Nasıl yaa? Nasıl yaa?
1
Nasıl yaa?
Üzüldüm Üzüldüm
0
Üzüldüm
Kızdım Kızdım
0
Kızdım
Komik Komik
0
Komik
Bayıldım Bayıldım
0
Bayıldım
Duygulandım Duygulandım
0
Duygulandım
Korktum Korktum
0
Korktum