Japonya’da tanımadığınız insanlara sarılarak para kazanmak mümkün! 2018’den bu yana hizmet veren “sarılma evleri” pandemiye rağmen giderek popülerliğini arttırıyor. Peki Japonya’daki sarılma evlerinde tam olarak ne yapılıyor?
Yalnızlaşma Kültürü Hakim
Japonya’da insanlar şefkati sarılma evlerinde aramaya başladı. Ohitarisama olarak adlandırılan yalnız yaşama akımının giderek yaygınlaşması sonucunda bireyselliğin iyice hakim olduğu ülkede bu durum pandemi nedeniyle iyice keskinleşti. Artan intihar vakaları geçtiğimiz Şubat ayında ülkeye “Yalnızlık Bakanı” atanmasına bile neden olarak büyük ses getirdi. Bakanın görevi sosyal bağları canlı tutmanın bir yolunu bularak intiharlara engel olmak. Giderek daha da yalnızlaşan Japonlar ise içlerindeki şefkat görme ve iyi hissetme ihtiyacını sarılma evlerinde gidermeye başladı.
Seks Kesinlikle Yasak
Japonya’daki sarılma evleri müşterilerine herhangi bir cinsel deneyim olmaksızın sadece samimi bir sarılma hizmeti sağlıyor. Her yaş ve cinsiyetten insanların çalıştığı bu işletmelerde müşterilerin seks talep etmesi yasak. Bu taleple gelen müşteriler anında uzaklaştırılıyor. Japon insanları gerçek ve samimi bir iyilik haline ihtiyaç duydukları için seks talebiyle çok karşılaşılmıyor.
Çalışanlar müşterilerine ücret karşılığı içten bir kucaklama, hatta sarılarak uyuma hizmeti veriyor. Müşteriler tercih ettikleri sarılma çeşidine göre ücret ödüyor. Müşteri, başını çalışanın dizine, koluna, göğsüne ya da vücudunun istediği bölgesine koyabiliyor. Başını koyacağı bölgeye ve süreye göre fiyatlar değişkenlik gösteriyor. Kameralarla sürekli olarak izlenen odalar, çalışanlar için güvenli bir çalışma ortamı sunuyor. Müşteriler de alacakları hizmetin kesintisiz olarak kameralarla izlendiği konusunda bilgilendiriliyor.
Bir Nevi Rehabilitasyon
Sarılma evlerinde müşteriler sarılma hizmetinin yanı sıra sohbet etme şansı da buluyor ve sorunları tamamen yabancı birine anlatarak rahatlıyorlar. Müşteri çalışanlar sadece yan yana uzanarak dertleşmeyi seçebiliyor. Çağın vebası yalnızlık artık cinsel bir eksiklikten çok psikolojik bir yoksunluğa dönüştü. Yüzeysel sohbetler, çıkar odaklı ilişkiler bireylere kendilerini değersiz hissettiriyor. İnsanlar yaşadıkları sorunları; duygularını, heyecanlarını, üzüntülerini anlatacak kimse bulamıyorlar. Aynı şeylere gülebildiği, birlikte ağlayabildiği bir canlıdan yoksun bir toplum haline gelen ülkede akıl sağlığını korumak birincil hedef haline gelmiş durumda. İş yerindeki ya da ailesindeki sorunları anlatan da var, kalbini kıran eski sevgilisini de…
Faydalı Bir İstihdam
Tamamen yabancı birine yaralarını göstermenin daha kolay olduğunu keşfeden Japonlar bunu kazanca çevirerek hem istihdam yaratıyor hem de topluma fayda sağlıyor. Özellikle öğrenciler part-time olarak para kazanmak için bu işletmelerde çalışmayı tercih ediyor. Birçok meslek sahibi insan da ek gelir için bu işletmelerde çalışıyor.
Her yaştan müşteriye hizmet veren bu işletmelerde emekli olmuş 60 yaş üstü çalışanlar görmek de mümkün. Çalışanlar bu işletmelerde çalışma konusunda kendilerini kötü hissetmediklerini; tam tersine insanlara yardımcı olmanın kendilerini de mutlu ettiğini ifade ediyor. Bazı çalışanlar bu mesleğin kendileri için üzerine para kazandıkları bir rehabilitasyon olduğunu söylüyor.
İnsan Sıcaklığına Duyulan İhtiyaç
Japonya’daki sarılma evlerindeki hizmetten faydalanan müşteriler genellikle insan sıcaklığına duydukları özlemden dolayı bu merkezleri denediklerini ifade ediyor. Japon insanları yoğun iş hayatları ve yüksek stres seviyeleriyle artık tek başlarına başa çıkamadıklarını kabul ediyor. Şefkate olan ihtiyaçlarını daha yoğun olarak hissetmeye başlayan insanlar ücret karşılığı da olsa geçici sürelerle iyi hissetme halini yaşayarak belki de intihar fikrinden uzaklaşabiliyorlar. Japonya’daki sarılma evleri, insani duyguların ücret karşılığı bile olsa giderilme ihtiyacının ne kadar önemli olduğunu
gözler önüne seriyor.
Pandemi Şartlarında Sarılma Evleri
COVID-19 salgını nedeniyle 2020’de kapanan sarılma evleri aşılamanın hızlanması ile yeniden açılmaya ve eskisinden de popüler olmaya başladı. Pandemi döneminde iyice yalnızlaşan halk, sarılma evlerine yoğun ilgi gösteriyor. Japonya’daki sarılma evleri, aşı zorunluluğu ve düzenli PCR testleri ile güvenli bir hizmet sunmak için çabalıyor.
Başka Ülkede Olsa…
Japon kültüründe insana saygı büyük önem taşıyor. Bu nedenle Japonya’daki sarılma evleri büyük ölçüde gerçek amacına hizmet edebiliyor. Başka bir ülkede olsa nasıl olurdu, neler ters giderdi, bu evlere nasıl bakılırdı diye düşünmeden edemiyor insan. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki, Türkiye gibi aile bağlarının sıkı, sosyal ilişkilerin güçlü olduğu bir ülkede sarılma evlerine ihtiyaç duyulması da zaten pek mümkün değil gibi görünüyor. Kederlerimizi rahatça paylaşabildiğimiz, ağlarken de gülerken de yalnız bırakılmadığımız bir toplumda yaşadığımız için kendimizi şanslı görmemiz gerekiyor belki de.
.
