Dünyanın En İlginç 10 Düğün Geleneği


Deve ile çeyiz getirmekten, testi kırmaya, kırmızı kuşaktan, gerdeğe giren damadın sırtına vurmaya kadar çeşit çeşit düğün geleneklerimize alışığız. Bu değişik adetler sadece bizde var sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Dünyanın dört bir yanından derlediğimiz en garip düğün geleneklerini okurken çok şaşıracaksınız.

1. Güney Kore Falakası:

Bizim damadı sırtına vurarak gerdeğe yollama adetine benzer bir durum. Güney Kore düğünlerinin sonunda damat gelinin yanına gitmeden önce bir güzel falakaya yatırılıyor. Ayakkabıları ve çorapları çıkartılıp bambu sopalar ya da ölü balıkla ayaklarının altına defalarca vuruluyor. Her sopanın sonunda damada çeşitli sorular soruluyor. Olayın mantığı, damadın dayanıklı ve sabırlı olmasını sağlamak ve hafızasını güçlendirmek şeklinde açıklanıyor.

2. İspanyol Açık Gözlülüğü:

İspanya’daki geleneksel düğünlerde damadın kravatı düğünün ortasında makasla kesiliyor ve kesilen kravat küçük parçalara bölünerek davetlilere satılıyor. Özellikle bekarlara evlilik şansı getirdiği inancıyla iyi para toplanmasıyla sonuçlanan bu ritüel, paraların gelin ve damada verilmesiyle sona eriyor. Gayet faydalı ve mantıklı bulduk biz. Altın adeti olmayınca, akıllı İspanyollar böyle bir gelenek üretmiş demek ki.

3. Çin’in Yaşlı Gözleri:

Kına gecesinde gelinin ağlatılması şarttır biliyoruz. Çinliler de kafayı gelin kızları ağlatmaya takmış. Ancak onlar bizden biraz daha şanssız. Zira Çin’de evlenecek kızımızın tam bir ay önceden ağlamaya başlaması gerekiyor. Düğünden bir ay önce günde bir saat ağlaması şart olan geline, düğünün yirmi gün öncesinde annesi ve düğünden on gün önce, hayattaysa, anneannesi de katılmak zorunda. Bu adetin, eski çağlarda bir Zhao prensesinin annesinin, kızının düğününde göz yaşlarına boğulmasının onuruna yapıldığı söyleniyor. Günümüzde ise şarkıyı andırarak yapılan bu ağlama seanslarının, aslında mutluluk ifadesi olduğu iddia ediliyor.

4. Fransız Lazımlığı:

Fransız düğünlerinin sonunda kalan yemekler bir lazımlığa aktarılıp, içine kalan içkiler karıştırılarak gelin ve damada servis ediliyor. Az da olsa yemek zorunda olan gelin ve damada bu yolla, düğün gecelerinde dayanıklılık kazandırdıklarına inanıyorlar. Fransa’nın eski adetlerinden biri olan bu gelenek, neyse ki günümüz şartlarında insani standartlara evirilerek, temiz bir kase içinde çikolata ve şampanya ikramı şeklinde uygulanmaya devam ediyor.

5. İsveç Öpücüğü:

Bir İsveç düğününde gelin ya da damatsanız bir an bile düğün alanını terk etmemenizde fayda var. Tuvalete gitmeyi unutun. Zira gelin eğer salondan çıkarsa bütün kadınlar damadı öpmeye, damat çıkarsa bütün erkekler gelini öpmeye başlıyor. Bizde olsa katliamla sonuçlanır.

6. Kenya Tükürüğü:

Kenya’nın Maasai kültüründe evlilik çok da aşk ve neşe dolu bir olay olarak görülmüyor. Zaten kadınların eş seçme hakkı olmadığı ülkedeki inanışa göre, gelinin babasının düğünde kızının yüzüne ve göğüslerine tükürmesinin çifte iyi şans ve bolluk getireceğine inanılıyor.

7. Alman Disiplini:

Almanya’daki düğünlerden bir gün önce çiftin arkadaş ve akrabaları çiftin evine gelerek yanlarında getirdikleri kap kacak tabak ne varsa hepsini kırıp gidiyorlar. Çift bu mezbeleliği birlikte temizlemek zorunda. Olayın mantığı, çiftin hayatın zorluklarına karşı işbirliği yapmaya alışması.

8. Kanada’nın Neşeli Ayakları:

Ülkenin kültürel adetleri meşhur olmasa da; çoğunluğu Fransız olan Quebec bölgesindeki düğünlerde, gelin ve damadın bekar kardeşleri ayakkabılarını çıkarıp, rengarenk ve eğlenceli desenli çoraplarla dans etmeye başlıyor. Misafirlerin dans edenlere attığı paralar toplanarak çifte veriliyor. Biz de ala tura parasını kaptıran müzisyenlerin olay çıkaracağı bu adet de oldukça fonksiyonel geldi bize.

9. Romanya’da Kız Kaçırma:

Bizdeki kız kaçırmadan farklı olarak, ailelerin rızasıyla doğru düzgün evlenecek olan gelini; düğünden birkaç gün önce arkadaşları ya da akrabaları kaçırarak damattan fidye istiyor. Başlık parasının bir versiyonu olarak görülebilecek bu olayda damat fidyeyi ödemek durumunda. Ancak Romanya’da bu fidye genelde olarak bir şişe içki ya da herkesin içerisinde romantik bir şarkı söylemek gibi şeyler oluyor. Kaçırma olayı için profesyonel oyuncu tutan aileler bile var.

10. Congo’nun Asık Suratları:

Congo’da düğünün başından sonuna kadar damat ve gelinin gülümsemesi kesinlikle yasak. En ufak bir gülümseme bile evliliği ciddiye almadıklarını, hatta gülümseyen tarafın evlilik kararında ciddi olmadığı anlamına gelerek evliliğin iptaline yol açabiliyor.


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

What's Your Reaction?

Nasıl yaa? Nasıl yaa?
1
Nasıl yaa?
Üzüldüm Üzüldüm
0
Üzüldüm
Kızdım Kızdım
0
Kızdım
Komik Komik
0
Komik
Bayıldım Bayıldım
0
Bayıldım
Duygulandım Duygulandım
0
Duygulandım
Korktum Korktum
0
Korktum